Friday 26 October 2007

Macrander Hotels

Almanya'da geçenlerde Macrander Hotels adındaki bir oteller zincirinin NPD'ye gönderdiği mektup:
(NPD = Nationaldemokratische Partei Deutschlands = Alman Ulusal-demokratik Parti = Naziler)

NPD Fraksiyonu, Sachsen Eyalet Meclisi
Herren H. Apfel und A. Delle
xxxxxxxxxxxxxxxxstrasse 1
01067 Dresden

Holiday Inn Dresden'daki rezervasyonunuz hakkında

Sayın Bay Apfel,
Sayın Bay Delle,

bugün www.hotel.de üzerinden 7 Kasım 2007 için yaptığınız rezervasyondan haber olduk ve itiraf etmeliyiz ki Amerikalı bir yatırım olan müessesemizi seçmiş olduğunuz için oldukça şaşırdık.

Müessesemizde hoş karşılanmayacağınız ve sizi konuk etmeyi meslektaşlarımdan da isteyemeyeceğim için hotel.de'den rezervasyonunuzu iptal etmelerini rica ettik.

Bu sözleşme sebebiyle mümkün olmazsa, müessesemize kazandıracağınız parayı dolaysız olarak Dresden sinagoglarına bağışlayacağımı bilmenizi isterim. Bunu lütfen, geçmişteki ideolojik yoldaşlarınızın daha önceki ziyaretlerinde sinegoglara verdiği hasarı biraz olsun kapatmak adına yapılmış küçük bir jest olarak görün.

Bu mektubun bir kopyası Dresden Basını'na gönderilecektir.

Kendinize uygun bir konaklama yeri bulmanız ve ziyaretinizi bizden esirgemeniz umuduyla,


en içten dileklerimle,
MACRANDER HOTELS GmbH & Co. KG

Genel Müdür

kaynak: virtualunreality.blogspot.com
ve onun kaynağı: nerdcore.de

The Color of Trust

Bana güvenini ver, dedi Aes Sedai,
Omuzlarımda gökleri taşıyayım.
Güven ki en iyisini bileyim ve yapayım,
Ki diğerlerine de göz kulak olayım.
Ama güven büyüyen kara tohum rengidir.
Güven akan yürek kanı rengidir
Güven ruhun son nefesinin rengidir.
Güven ölüm rengidir.

Bana güvenini ver, dedi kraliçe tahtına,
Çünkü tüm yükü tek başıma taşımalıyım
Güven ki yöneteyim, yargılayayım ve hükmedeyim,
Ve kimse düşünmesin kandırıldığını.
Ama güven mezar köpeğinin havlama sesidir.
Güven karanlıkta ihanetin sesidir.
Güven ruhun son nefesinin sesidir.
Güven ölüm sesidir.

Sunday 21 October 2007

Subterranean Homesick Blues



Johnny bodrumda
İlacını karıştırıyor
Ben kaldırımda oturmuş
Devlet hakkında düşünüyorum
Yağmurluğunun içindeki adam
Çıkar yaka kartını, işten atıldın
Fena öksürüyorum diyor
Borçlarının ödenmesini istiyor
Dikat et evlar
Bir şeyler yaptın
Tanrı bilir ne zaman
Ama yine yapacaksın
İyisi mi pasaja dal
Yeni bi arkadaş bul
Rakun derisi başlıklı adam
Koca hücresinde
11 dolarlık fatura kesiyor
Sende sadece 10 dolar var

Maggie geliyor koşarayak
Yüzü siyah isle kaplı
Diyor ki kaloriferden olmuş
Yatakta bitkiler ama
Telefon yine de kaçak
Maggie diyor ki, herkes
Mayıs başı baskın yapalım diyormuş
DA'nın emirleri
Dikkat et evlat
N'apmış olursan ol
Parmak uçlarında yürü
Kafein tabletleri deneme
Yangın hortumuyla dolaşanlardan
Uzak dur en iyisi
Burnunu temiz tut
Sivil polislere dikkat et
Rüzgarın ne yönde estiğini bilmek için
Meteoroloji uzmanı olmaya gerek yok

Hasta ol, iyileş
Mürekkep hokkalarında dolaş
Zili çal, söylemesi zor
Bir şey satabilir misin
Çok çalış, tutuklan
Geri gel, kör alfabesi öğren
Hapse gir, kefalet öde
Olmadı savaşa katıl
Dikkat et evlat
Vurulacaksın
Ama tüketiciler, hilekarlar
6 saatlik kaybedenler
Tiyatroların oralarda takılın
Havuzun kenarındaki kız
Başka bir enayi arıyor
Liderleri takip etmeyin
Nereye park ettiğinize dikkat edin

Yeniden doğ, kendini sıcak tut
Kısa pantolonlar, romantizm, dans etmeyi öğren
Giyin, kutsan
Başarılı olmaya çalış
Kadını tatmin et, adamı tatmin et, hediyeler al
Hırsızlık yapma, hiçbir şey aşırma
20 yıllık öğrenim hayatı sonunda
Seni sabah vardiyasına aldılar
Dikkat et evlat
Her şeyi saklı tutuyorlar
Lağımdan aşağı atlasan daha iyi
Kendine bir mum yak
Sandalet giyme
Skandalardan kaçın
Bi serseri olmak istemezsin
Sakız çiğnesen iyi edersin
Tabancan da çalışmıyor
Çünkü haydutun teki kabzasını almış.

Saturday 20 October 2007

Ejder Kehanetleri

Gölge'nin yüzüne, daha önce yeniden doğmuş olan ve sonsuza dek defalarca doğacak olan biri doğacak. Ejder yeniden doğacak ve yeniden doğuşunda haykırışlar ve diş gıcırtıları duyulacak. Ejder insanları kefen ve küllerle giydirecek ve tüm bağları kopartarak dünyayı yeniden kuracak.
Hepimizi şafak gibi körleştirip doğuracak ve Yenidendoğan Ejder, Son Savaş'ta Gölge ile yüzleşecek ve kanı bize hayat verecek. Bırakın aksın gözyaşları, ey dünyanın halkları, Kurtuluşunuz için ağlayın.
Karaethon Döngüsünden
Ejder Kehanetleri
Ve yolları çok olacak. Ve adını kim bilecek; defalarca, farklı kısveler altında doğacak aramıza, tıpkı şimdiye dek yaptığı, bundan sonra da yapacağı gibi, sonsuz zamanda. Gelişi sabahın keskin tarafı gibi olacak, yaşamlarımızı sükunet içinde yaşadığımız yerden saban izleri gibi tersyüz edecek. Bağları kıran; zincirleri ören. Gelecekleri inşa eden; kaderi çözen.

Ufkun ötesinde fırtınalar gürler, gökyüzünün ateşleri yeryüzünü kavurur...

...Yıkım olmadan kurtuluş yok ve ölümün bu yanında umut yok.

"Onun gerçek Yenidendoğan Ejder olduğunu düşünüyorlar," dedi sonunda, tiksintiyle. "Onun, Kehanetlerin söylediği gibi, her tür bağı kırdığını söylüyorlar. Erkekler lordlarını, çıraklar ustalarını terk etti. Kocalar ailelerini, kadınlar kocalarını bıraktı. Bu rüzgarla taşınan bir salgın ve sahte Ejder'den kaynaklanıyor."

Thursday 18 October 2007

Death speaks...

Samarra'da Randevu

Ölüm konuştu: Bağdat'ta yaşayan bir tüccar, bir gün hizmetkarını erzak almak için pazara göndermiş. Hizmetkar kısa bir süre sonra, bembeyaz bir yüzle tir tir titreyerek geri dönmüş.
"Efendim," demiş, "bugün pazara gittiğimde bir kadın tarafından dürtüklendim. Döndüğümde, onun Ölüm olduğunu gördüm. Bana baktı ve tehditkar bir ifadeyle elini salladı; o yüzden hemen bana bir at ödünç ver de, bu şehirden uzaklaşıp kaderimden kaçayım. Ölüm'ün beni bulamayacağı bir yere, Samarra'ya gideyim."
Tüccar ona atını vermiş ve hizmetkarı eyere atlayıp topuklarını atın böğrüne geçirerek atın gidebildiğince hızla, dörtnala oradan uzaklaşmış.
Sonra tüccarın kendisi pazara gitti ve orada beni gördü. Yanıma geldi ve dedi ki, "Neden bu sabah hizmetkarımı gördüğünde tehditkarca elini salladın?"

"O tehditkar bir hareket değildi ki," dedim ben de, "şaşkın bir hareketti. Onu Bağdat'ta gördüğüme şaşırdım, çünkü onunla bu gece Samarra'da bir randevum vardı."
W. Somerset Maugham
1933

Death is not the problem. What you think of death is the problem.

Sunday 14 October 2007

Google Tanrı mı?

"The Church of Google" adı altında toplanan bir grup genç, Google'ı yeni tanrıları ilan ettiler. Kendilerine "Googlist" diyen bu topluluk, şu ana kadar tanrı tanımına en uygun varlığın Google olduğunu ileri sürüyorlar.
Google'ın tanrı olduğunu 9 adımda şöyle kanıtlıyorlar:
#1: Google şimdiye kadar 'her şeyi bilen' bir varlığa en yakın şeydir ve bu bilimsel olarak kanıtlanabilir. Kendisine kayıtlı 9,5 milyar internet sitesiyle tüm diğer arama motorlarından daha üstündür. Ayrıca biglileri üstün PageRank özelliğiyle dizer ve biz ölümlüler için hazmedilebilir hale getirir.
#2: Google her yerdedir. Google aynı anda dünyanın her yerinde olabilir ve onunla her yerden bağlantı kurulabilir.
#3: Google dualara cevap verir. Arama motorunu kullanarak sorulara cevap bulabilir, O'na sorun, size cevabını verir, yolu gösterir; ama bundan sonrası size kalmıştır.
#4: Google potensiyal olarak ölümsüzdür.
#5: Google sonsuzdur. İnternet teorik olarak sonsuza kadar büyüyebilir ve böylece Google da sonsuza kadar büyüyebilir.
#6: Google her şeyi hatırlar. Google'ın önbelleği internetteki düşüncelerinizi ve söylediklerinizi sonsuza kadar kaydedebilir. Siz ölseniz bile, önbelleğe kayıtlı olanlar kalır ve böylece bir tür ahiret hayatı oluşturur.
#7: Google 'kötü yola düşemez'. Google'ın şirket felsefesi kötülük yapmadan para kazanabileceğini söyler.
#8: Google Trend'lere göre 'Google' kelimesi 'Tanrı', 'Allah', 'İsa', 'Buddha', 'İslam', 'Hıristiyanlık', 'Budizm' ve 'Musevilik' kelimelerinin toplamından daha fazla aranmıştır. İstatistik olarak görmek için buraya tıklayın.
#9: Google'ın varlığı tartışılmaz bir gerçektir. Google'ın varlığı şu ana kadar var olan tüm tanrıların varlığından daha kanıtlanabilirdir. Google tam burdadır. Kendiniz de gidip onun kutsal varlığına tanık olabilirsiniz, inanç gerekli değildir.

Bu grup hakkında daha fazla bilgi için yandaki resme tıklayın.
Eğer tanrının varlığıyla ilgili ya da bu dinin saçmalığıyla ilgili söyleyecekleriniz varsa buraya tıklayın.
İngilizce bilmeniz cevap alma ihtimallerinizi arttırabilir, ancak ciddiye alınma ihtimalinizi arttıracağından şüpheliyim.