Friday 24 December 2010

Shaq: The Last Waterbender


 Son 2 ayda evimi çeşitli sebeplerden dolayı sürekli su basmasının arkasında bir anlam ya da bir mesaj arıyorum. Olası bazı sebepler şöyle sıralanabilir:
1.      Babaannemin ruhunun bana gelip “arada bir yerlerini silmelisin” demesinin bir yolu olabilir.
2.      İçimdeki kadına ya da ana rahmine duyduğum özlem sebebiyle hayatıma sürekli suyu çağırıyor olabilirim.
3.      Gergin olduğum zamanlarda beni daha da germek için bir ceza olabilir.
4.      Stresli olmadığım zamanlarda yukarıda birileri mutluluğu hak etmediğimi düşündüğü için olabilir.
5.      Evren su elementine daha yakın olmam gerektiğini düşünüyor olabilir.
6.      Hıristiyan tanrı beni çok yavaş ilerleyen ve monoton bir işe zorlayarak sabrımı sınıyor ve bu sırada günahlarımı düşünmem için bana vakit veriyor olabilir.
7.      Birileri bana beddua etmiş olabilir.
8.      Cadının teki evimi efsunlamış olabilir (bu efsun muhtemelen mutfakta lavabonun altında sağ arka köşede bir yerde gizli).
9.      Vergilendirilmemiş kazanç sağladığım bir işim olduğu için devletin yüce ruhu tarafından cezalandırılıyor olabilirim (Hani derler ya bu vergiler size su ve elektrik olarak dönecek diye…)
10.  Balığım gerçekte bir balığın bedenine hapsolmuş bir prens olabilir.
11.  Büyük Hikaye Anlatıcı, geçen hafta çamaşır makinemin bozulması üzerine (=benim yerleri paspaslamamla sonuçlanan başka trajik bir olay üzerine) çamaşır makinemin “sıkma” fonksiyonunu öğrenmemin bir sebebi olması gerektiğine karar verip hikayeye böyle bir bölüm eklemeyi uygun görmüş olabilir.
12.  İçimdeki dolup taşan cinsel enerjinin bir simgesi olabilir.
13.  Ulu Aklıbaşındalık’tan gelen kendime başka bir ev bulmam gerektiğiyle ilgili bir işaret olabilir.
14.  Benim yalnız olduğumu ve kedimin de canının sıkkın olduğunu düşünen iyi yürekli fakat biraz da saf bir tanrı ikimizin de oynayacak bir şeyi olsun diye evimi farelere daha çekici göstermeye çalışıyor olabilir.
15.  Fiziksel işin beni yaratıcı düşünceye sevk ettiğini fark eden ilham perileri beni iteklemek için böylesine yaratıcı bir yol seçmiş olabilir.
16.  Olacağı varmış, kısmetmiş.

Sunday 5 December 2010

evet, itiraf ediyorum



hamburger fetişim var. hamburger dediğin böyle olur ayrıca. çakma etlere lezzetli olsun diye eroinmanlar misali kimyasal şırınga edip mikrodalgada ısıtıp servis etmek hamburger sınıfına GİRMEZ, ey mcdonald ve burgerking (sözüm sana değil hesburger*)


Amerikan Rüyasına inanıyorum. Amerikan Rüyası benim için iki güzel kızarmış ekmeğin arasında oturan 250 gr köfte, domuz pastırması ve eritme peynirdir. Hallelujah!






*hesburger kimyasal pompalıyosa bile mübah.